Türk Milleti´nin bağımsızlığa ve kutsal değerlerine olan inancını destanlaştıran İstiklal Marşı´mızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi´nde Milli Marş olarak kabul edilmesinin 98. yılındayız. 12 Mart 1921´de Türkiye Büyük Millet Meclisimiz tarafından, devletimizin ve milletimizin bağımsızlığının simgesi olarak kabul edilen İstiklal Marşımız, milletimizin içinde bulunduğu o buhranlı günlerde damarlarda dolaşan bağımsızlık, vatan ve namus mücadelesi ile bayrak sevgisini en güzel şekilde ifade etmektedir. Vatan toprağının her karışının adeta şehit kanlarıyla sulandığı, vatanımız uğrunda canların hiçe sayıldığı, bütün bu fedakârlıkların kutsal bir emanet olduğu ruhunu hepimize aşılayan İstiklal Marşımız, aynı zamanda bizlere korumamız gereken asli değerlerimizi hatırlatan en önemli milli değerlerimizden birisi olmuştur.

İstiklal Marşı, vatan ve millet sevgisinin, bağımsızlık ve hürriyet aşkının en güzel ifadesidir. İstiklal Marşının mütefekkir ve vatansever kimliğiyle yazan Mehmet Akif  "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın!" derken verilen mücadelenin büyüklüğünü ve zorluğunu ifade ediyordu. Mehmet Akif Ersoy, en zor şartların, çözülmenin ve umutsuzluğun hâkim olduğu bir dönemde milli mücadele ruhunun canlanmasına ömrünü adamış, istiklal ve istikbal karakteri olmuştur.

Türk milletinin, özgür ve bağımsız yaşama tutkusundan ödün vermeden, dimdik ayakta durarak yeniden var olma mücadelesinin simgesi olan İstiklal Marşı’nın getirdiği bağımsızlık tutkusu, yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. İstiklal Marşı’nı anlamak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve bu çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir.

Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, O şiir bir daha yazılamaz. O’nu bende yazamam. O’nu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim, millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın” dediği İstiklal Marşı, aziz milletimizin yazdığı kahramanlık destanının adıdır.

Ahlakı, vicdanı, mesuliyet ideali, samimiyeti, mütevazılığı, ahde vefası ve sadakati İstiklal Marşı’nda tecessüm eden Mehmet Akif’in bu mirasını çocuklarımıza ve gençlerimize aktarmak, onun düşünce ve ideallerini yaşatmak en büyük görevimizdir.

Unutmamak gerekir ki, ülkemizin beraberliğini ve bekasını sağlamanın yolu, İstiklal Marşı’mızdaki mücadeleci ruhu daima canlı tutmayı başarmaktan geçiyor.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını hürmet, rahmet ve minnetle yâd ediyor, İstiklal Marşımızın ve ay yıldızlı şanlı bayrağımızın milletimizin ortak sesi olmaya devam edeceğini özellikle belirtmek istiyorum.

                                                                                                                                                                                                                                           Mustafa ÖZEN 

                                                                                                                                                                                                                                            İlçe Millî Eğitim Müdürü